Tedarik Zincirinde Blockchain Teknolojisi
Herkese Merhabaa,
Blockchain teknolojisinin tedarik zinciri ile ilişkisini açıklamadan önce blockchain nedir kısaca açıklayalım.
Blockchain şifrelenmiş işlemleri tutan dağıtık bir veri tabanı sistemidir. İşlemler birbiri ardına zincir şeklinde bağlanır ve takip edilebilen fakat kırılamayan bir yapı oluşur. Blockchain verisi bir veri tabanında tutulur ve tutulduğu bu veri tabanının birçok bilgisayarda kopyası mevcuttur. Bu bilgisayarlar P2P (eşler arası-uçtan uca ) denilen ağ ile birbirine bağlıdır. Dolayısıyla blockchain bir merkeze bağlı değil ve sunucusu yoktur. Bu zincirde bulunan tüm bilgisayarlar blockchain veri tabanının güncel kopyasını bulundurur. Blockchain’in yapısı birbirine bağlanmış blok zincirlerinden oluşur. Tutulması gereken veriler bu blokların içinde bulundurulur. Bloklar belli sayıda işleme sahiptir ve her yeni gelen blok kendinden önceki son bloğa bağlanarak zinciri devam ettirir. Ayrıca son bağlanan blok bağlandığı bloğun adresini kendi içinde tutar. Bu sayede zincirde bulunan iki blok arasına korsan olarak yeni bir blok eklenmeye çalışıldığında sahte olduğu anlaşılacak ve geçersiz sayılacaktır. Böylelikle zincir güvenli bir şekilde devam edecektir.
Blockchain’in kısaca ne olduğunu anladık. Bu teknoloji ilk olarak kripto para yani bitcoin ile ortaya çıkmış olsa da her geçen gün yeni sektörlerle bağdaştırılıp birçok konuda kolaylık sağlamaktadır. Blockchain; bankacılık ve ödeme sistemlerinde, perakende satış sektöründe, sigortacılık sektöründe ve IoT yani internet of things denilen nesnelerin interneti alanlarında kullanılması öngörülüyor. Ayrıca bizim için bu yazının asıl amacı olan ve oldukça önemi bulunun tedarik zinciri yönetiminde Blockchain Teknolojisi kullanılabilmektedir.
Tedarik zinciri yönetimi ürün ve hizmetlerin tedarikçiden başlayıp en son aşamada bulunan müşteriye ulaşana kadar geçen sürecin ve bu süreçteki her aşamanın etkili yönetilmesini sağlar. Bu aşamalar bir zincir şeklinde birbirini takip eder.
Blockchain’in takip edilebilir olmasının yanında kırılamayan bir şifreleme içermesi bu teknolojinin güvenilir olduğunun göstergesidir.
Tedarik zinciri süreçlerinde de güvenilirlik unsuru hiç şüphesiz büyük önem arz etmektedir. Ürünler hammadde olarak alınıp, son halinin müşteriye ulaşmasına kadar birçok işlemden geçer. Firmalar bu süreçte tedarikçi, üretici, sigortacı, nakliyatçı, ithalat ve ihracatçı gibi bir sürü etken ile uğraşırlar. Haliyle bir süreçte birden çok etken olunca güvenilirlik önemini göstermektedir. Eski usule göre bu süreçlerde bulunan yazılı bir belge elden ele fazlasıyla dolaştırılmaktaydı. Bir belgenin bir sürü yerden onay alınması bekleniyordu. İşte tam da bu sorunların imdadına blockchain yetişiyor. Blockchain’in güvenirliliğinden bahsettik. Bunun yanında Blockchain Teknolojisi tamamen şeffaflık içerir. Ayrıca zinciri oluşturan bloklar geriye dönük değiştirilemezler. Yani örneğin aracı firmalardan bir tanesi süreç üzerinde bir değişiklik yaptığında son zincirin üzerinde değişiklik yapamıyor. Son zincire bir blok zinciri ile sürecin güncel halini ekleyerek zinciri devam ettiriyor. Bu zincir sürece dahil olan tüm taraflara iletiliyor. Böylelikle Blockchain’in şeffaf olması sayesinde işlemin kim tarafından yapıldığını ve nasıl bir sürecin eklendiğini herkes görebiliyor. Sahtekarlık yapılma riski ortadan kalktığı için taraflar arasındaki güvensizlik meselesi çözülmüş oluyor.
Blockchain teknolojisinin tedarik zinciri yönetimine bir diğer katkısı ürün takibinin çok rahat ve efektif bir şekilde yapılmasıdır. Örneğin tedarikçiden bir ürün istediğimizi düşünelim. Ürünün nerede olduğu, gerçekten istediğimiz ürünün gönderilip gönderilmediği ve üründen istenilen miktar kadar gönderiliyor mu? gibi soruların cevabı firma için oldukça önemlidir.
Bu soruların doğru cevapları Blockchainde saklıdır. Tüm işlemler açık bir şekilde blok zincirlerine kayıt edildiğinden firma bu süreci kontrol etmekte zorlanmamaktadır.
Tedarik zincirinin ilk aşamasından son aşamasına kadar takip edilebilir olmasının önemini özellikle bozulabilir gıda ürünlerinde görebiliriz. Blockchain olmadan önceki süreçte oluşan sorunlar (kalitesiz ürün gönderme, dolandırıcılık , sahtekarlık , bürokrasi sonucu işlerin uzaması, takipsizlik vb.) gıda ürünlerinde olursa ürünler alıcıya gelene kadar birçok sorunla karşılaşır ve sonuç olarak bozulabilirler. Bu durumda tüm yatırım, emek, zaman gibi önemli unsurlar boşa gidebilir. Ayrıca çok büyük derecede israflar meydana gelebilir. Blockchain teknolojisi bu sorunların kim tarafından ortaya çıktığını tespit eder ve gerekli müdahale yapılarak olası israflar önlenir.
Blockchain teknolojisinin oluşturduğu olumlu etkiyi düşünürken sadece bir tedarikçi ile bir alıcı arasında düşünmemeliyiz. Tedarikçi ve alıcı olarak iki taraf varsa bu taraflar direkt olarak görüşüp sorunları çözer ve bu aşamada Blockchaine ne gerek var diyebiliriz. Bu durumda sorunlar çözülebilir fakat süreçteki taraf sayısı arttıkça tedarik zinciri yönetimi daha karmaşık bir hal alıp yönetilmesi ve takip edilmesi zorlaşacaktır. Blockchaini bu bakımdan ele aldığımızda oluşturduğu farkı açık şekilde gözlemleyebiliriz.
Blockchain teknolojisini kullanan firmaya örnek olarak Samsung’u verebiliriz. Samsung’un Blockchain şefi, cihazlarının üretim aşamasından son kullanıcıya ulaşana kadar geçen tüm adımları yani tedarik zincirindeki baştan sona her şeyi takip altına almak istediklerini ve bunu Blockchain teknolojisi ile yapacaklarını açıkladı. Ayrıca bu teknoloji nakliyat işlemlerinde kullanıp maliyetlerini yüzde yirmi oranında düşüreceklerinden bahsetti. Bu örnekle büyük firmaların bu teknolojiden faydalanmaya başladıklarını görüyoruz.
Blockchain teknolojisi özellikle tedarik zinciri yönetiminde kullanılarak firmalara büyük oranda yarar sağlamaktadır. Karmaşık işlemleri kolay çözüme ulaştırarak firmaların vazgeçilmez bir parçası olma yolunda ilerlemektedir. Önümüzdeki yıllarda firmaların bu teknolojiyle daha çok içi içe olması öngörülmektedir.
Bu yazımda bahsedeceklerim bu kadardı. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.